Ahşabın dokusunda saklı bir tarih, zamana direnen bir ustalık...

Her bir model, geçmişin denizlerine açılan bir hatıra defteri gibidir. Osmanlı İmparatorluğu’nun görkemli savaş gemilerinden İstanbul’un zarif şehir hatları vapurlarına, Cumhuriyet’in yük ve yolcu taşıyan gururlu vapurlarından dünya denizlerinde iz bırakmış efsanevi gemilere kadar uzanan bir serüvenin izini sürüyoruz. Bu yolculukta, denizlerin fısıldadığı hikâyeleri ahşabın diliyle yeniden hayata geçiriyoruz.

Her parça, el işçiliğinin inceliği ve sabrın zaferiyle hayat bulur. Ahşabın doğallığında saklı ayrıntılar, yüzyıllar öncesine uzanan bir zanaatkârlık geleneğini günümüze taşır. Çeşitli ölçeklerde işlenen bu modeller, yalnızca birer replikadan öte; bir dönemin ruhunu, denizlerde yankılanan maceraları ve dalgalar arasında kaybolmuş hatıraları taşır.

Osmanlı’nın ilk kalyon denemesi Göke’den, ihtişamlı kadırgalara; Kızkulesi , Kartal gibi İstanbul’un simgesi araba vapurlarından; Dolmabahçe, Paşabahçe, Halas gibi yolcu vapurlarına, Ertuğrul Fırkateyni’nin trajik hikâyesine kadar her model, tarihe duyulan saygının ve sanata adanmış bir tutkunun izlerini taşır. Her çıpa, her arma ve her yelken, gemilerin ruhunu yaşatırken denizcilik mirasını bir sanat eserine dönüştürür.

Bu modeller, sadece bir gemiyi değil, yaşandığı dönemi, taşıdığı kültürü, yolcuların hayallerini ve dalgalarla yazılmış bir destanı anlatır. Her ahşap kesit, geçmişin izlerini günümüze taşırken, denizlerin sonsuz maviliğinde yankılanan bir masalı fısıldar.